TUT ile başlayan K ile biten kelimeler
Başında TUT harfleri bulunan ve K ile biten 69 adet kelime bulunuyor.Başında TUT harfleri bulunan ve K ile biten kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca Başında TUT harfleri bulunan ve K ile biten kelimeler listesine ya da sonu Başında TUT harfleri bulunan ve K ile biten biten listelere de gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu motorumuz da mevcut : Kelime Bulma Motoru
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
15 Harfli Kelimeler
Tutuklatabilmek, Tutuklayabilmek, Tutuşturabilmek, Tutuşturuvermek
14 Harfli Kelimeler
Tutarsızlaşmak
13 Harfli Kelimeler
Tutturabilmek
12 Harfli Kelimeler
Tutuculaşmak, Tutulabilmek, Tutanakçılık, Tutkallanmak, Tutuluvermek, Tutunabilmek, Tutunuvermek, Tutuşabilmek, Tutuşuvermek
11 Harfli Kelimeler
Tutarsızlık, Tutkalcılık, Tutkallamak, Tutkulaşmak, Tutturmalık, Tutuklanmak, Tutuklatmak, Tutulmazlık, Tutumsuzluk, Tutunulacak, Tutuşturmak, Tutkusuzluk, Tutturukluk, Tutuksuzluk, Tutulmuşluk
10 Harfli Kelimeler
Tutamlamak, Tutarlılık, Tutuklamak, Tutukluluk, Tutumluluk, Tutabilmek, Tutuvermek
9 Harfli Kelimeler
Tutkunluk, Tutmazlık, Tutsaklık, Tutturmak, Tutuculuk, Tutulacak, Tutunacak
8 Harfli Kelimeler
Tutamlık, Tutarlık, Tutmalık, Tutukluk, Tutulmak, Tutunmak, Tutuşmak, Tutturuk
7 Harfli Kelimeler
Tutacak, Tutamak, Tutanak, Tutarak, Tutarık, Tuturuk, Tutuşuk
6 Harfli Kelimeler
Tutgak, Tutguk, Tutmak, Tutnak, Tutnuk, Tutsak, Tutsuk, Tutçek
5 Harfli Kelimeler
Tutak, Tutuk
Bazı TUT ile başlayan K ile biten kelimelerin eş anlamlıları
tutacak : ataç, tutturgaç, tutaç, tutak, ataş
tutak : tutacak, maşa, tutu, rehine, kabza
tutamak : tutamaç, tutunacak, dayanacak, beyyine
tutanak : meclis, kurul, zabıt, zabıtname, mazbata, ceride
tutarak : sara, tutarık
tutarık : tutarak, sara
tutarlılık : insicamlılık, bağdaşım, durmuş oturmuşluk
tutgak : ınilti, inleyiş, hüzün
tutguk : esir, hapis, tutsak
tutkunluk : meftuniyet, meftunluk
tutmak : alıkoymak, kaplamak, başlamak, sürmek, kayıt, zabıt, sunmak, izlemek, bırakmamak, yönelmek, sarmak, bürümek, asılmak, vapur, yakalamak
Bazı TUT ile başlayan K ile biten kelimelerin Sözlük anlamları
tutmak :
TDK: |
1. -i Elde bulundurmak, ele almak "Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin |
2. Ele geçirmek, yakalamak "Evvela bu terbiyesiz köpeği tuttu, bağladı." - Ö. Seyfettin |
3. Avlamak "Dalyan işletiyorum, tuttuğumuz balığı tekrar denize döküyoruz." - R. H. Karay |
4. Yanında bulundurmak, alıkoymak "Siz gelinceye kadar çocuğu ben tutarım!" |
5. Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek "Vahşidir, hiçbir zaman onu kafeste tutmak mümkün değildir." - S. F. Abasıyanık |
6. Kaplamak "Tabanı otuz, otuz beş metre kadar tutan bir eşkenar üçgen biçimindedir." - T. Buğra |
7. Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak "Şu yağan kar bir tutsun, seyreyle sen ertesi gün çocukları." - S. F. Abasıyanık |
8. Denetimi ve yetkisi altına almak |
9. Desteklemek, birinden yana çıkmak |
10. Benimsemek, beğenmek "Ama öylelerini de çevresinde kimse sevmemiş, tutmamıştır." - T. Buğra |
11. Gereğini yapmak, yerine getirmek "Verdiği sözü tutmuş, vaktinde gelmişti." |
12. Uygun gelmek, çelişmez olmak "Bir talih eseri olarak ondan gelen cevap benim kendi bulduklarımı tuttu." - R. N. Güntekin |
13. Kapatmak, sarmak |
14. Hizmetine almak veya kiralamak "Burada bir kat tuttum. Yazı geçireceğim." - P. Safa |
15. Bir işe herhangi bir anlayışla girişmek "Yapıyı geniş tuttu." |
16. Beddua, dua, ah vb. etkisini göstermek, gerçekleşmek, yerine gelmek, varmak "Avradın ilenci tutarsa senin iki gözün kör olacak." - M. Ş. Esendal |
17. Ulaşmak, varmak "Hayvanlar, Bağdat Caddesi ni tutmuş, çalakamçı ilerliyor." - S. M. Alus |
18. Para toplamı ...-e varmak, değeri olmak "Aldığım şeyler bin lira tuttu." |
19. Uğramak "Vapur İzmir i tutmayacakmış." |
20. Herhangi bir durumda bulundurmak "Seksen bir yaşında da olsa çalışmak insanı zinde tutuyor." - H. Taner |
21. Varsaymak, farz etmek "Haydi tutalım babasının bir günahı vardı, çekti." - M. Ş. Esendal |
22. -i, -e Hedef olarak almak "Taşa tutmak." |
23. -i, -e Alacağa veya vereceğe saymak "On bin lirayı borcunuza tuttum." |
24. -i, -e Yaklaştırmak "Biraz toz olsa mendilini burnuna tutar." - A. Ş. Hisar |
25. Kullanmak "Yaşmak tutmak. Ustura tutmak." |
26. Bağlamak "Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım." - B. S. Erdoğan |
27. nsz Beklenen sonucu vermek "Toprağa atılan her tohum bir ümittir. Tohum ya tutar ya tutmaz. Ya yeşerir ya yeşermez." - Ş. Rado |
28. nsz İş görebilmek "Eli ayağı tutsun, açlıktan ölmesin, yeterdi ona." - T. Buğra |
29. nsz Sürmek, zaman almak "Bu iş iki saat tuttu." |
30. nsz Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak "Boya tutmadı. Çivi iyi tuttu." |
31. Bir şeyi kullanması için uzatmak "Kucaklaşma sahanlıkta başlar ve ayakkabılarını çıkarıp karısının tuttuğu terliklerini giyene kadar Serdar ın kolları boynunda kalır." - T. Buğra |
32. Sunmak "Konuklara şeker tutmak." |
33. İşgal etmek |
34. İzlemek "Tepeden inince Değirmendere ye hâkim bir iz tutacaksınız." - R. H. Karay |
35. Bırakmamak "Baba sesini çıkarmadı hatta öksürüğünü bile galiba tuttu." - P. Safa |
36. Sarmak, bürümek "Hey başları duman tutmuş dağlar, hey!" - Halk türküsü |
37. Asılmak, kuvvetlice sarılmak "Üç kişi tutarlarmış da onu pencerenin önünden çekemezlermiş." - P. Safa |
38. Bir kimsenin yerini almak "Bak azizim, dedim, ben senin yerini tutamam." - Y. K. Karaosmanoğlu |
39. Otobüs, vapur, uçak vb. hasta etmek |
40. Herhangi bir durumda kalmasını sağlamak "Kapıyı açık tutmayın." |
41. Bir yerde kalmasını sağlamak |
42. Bir sanat eseri geniş ilgi görmek "Eğer piyes tutar da alkışlanırsa bir yazara yakışacak bir kıyafet giymeliydim." - C. Uçuk |
43. Biriktirmek, tasarruf etmek "Sen metelik tutuyorsun gibi geliyor bana. Ay başına kadar bana ödünç versene." - M. Ş. Esendal |
44. Askerlikte, bankacılıkta durdurmak, blokaj |
45. Başlamak "Kadınların başında gördüğünüz bürümcükten, iç çamaşırlarından tutunuz da entarilik kaba pamuklulara kadar hepsi Osmanlı malı idi." - F. R. Atay |
46. Bir şey düşünmek "Herkes aklından bir sayı tutsun." |
47. spor Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak |
tutturmak :
TDK: |
1. -i, -e Tutmasını sağlamak |
2. nsz Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak "Urumeli Hisarı na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum" - O. V. Kanık |
3. nsz Aklına koyup direnmek, ısrar etmek "Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor." - M. Ş. Esendal |
4. -i, -e Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak |
5. nsz Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek "Taşı fırlattı ama tutturamadı." - Halikarnas Balıkçısı |
6. -i Takip etmek "Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahalle kahvesinin kapısı önüne kadar geldi." - M. Ş. Esendal |
tutturmalık :
TDK: |
isim Kopça, düğme gibi iki şeyi birbirine tutturmaya yarayan nesne |
TUT ile başlayan K ile biten İlçe isimleri
Tutak (Ağrı)