ÇIK ile başlayan kelimeler
Başında ÇIK harfleri bulunan 118 adet kelime bulunuyor.Başında ÇIK harfleri bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca Başında ÇIK harfleri bulunan kelimeler listesine ya da sonu Başında ÇIK harfleri bulunan biten listelere de gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu motorumuz da mevcut : Kelime Bulma Motoru
Harf Sayısına Göre Kelimelerin Sıralaması
15 Harfli Kelimeler
Çıkartılabilmek, Çıkıştırabilmek
14 Harfli Kelimeler
Çıkarılabilmek, Çıkarılıvermek, Çıkartılabilme, Çıkıştırabilme
13 Harfli Kelimeler
Çıkartmabaskı, Çıkıyaptırmak, Çıkarılabilme, Çıkarılıverme, Çıkarseverlik, Çıkartabilmek, Çıkartıvermek
12 Harfli Kelimeler
Çıkarayazmak, Çıkarabilmek, Çıkarıvermek, Çıkartabilme, Çıkartıverme, Çıkarttırmak, Çıkılabilmek, Çıkışabilmek, Çıkkınlaşmak
11 Harfli Kelimeler
Çıkartılmak, Çıkartmalar, Çıkışamamak, Çıkıştırmak, Çıkrıkçılık, Çıkarabilme, Çıkarayazma, Çıkarıverme, Çıkarttırma, Çıkılabilme, Çıkışabilme, Çıkkınlaşma
10 Harfli Kelimeler
Çıkagelmek, Çıkarcılık, Çıkarılmak, Çıkarılmış, Çıkartılma, Çıkıkçılık, Çıkılanmak, Çıkılatmak, Çıkınlamak, Çıkıntısız, Çıkıştırma, Çıkıyapmak, Çıkabilmek, Çıkarsever, Çıkartılış, Çıkayazmak, Çıkıntılık, Çıkıvermek
9 Harfli Kelimeler
Çıkagelme, Çıkarılış, Çıkarılma, Çıkarsama, Çıkartmak, Çıkılamak, Çıkılanma, Çıkılatma, Çıkınlama, Çıkıntılı, Çıkmaklık, Çıkrıkçın, Çıkrıksız, Çıkabilme, Çıkayazma, Çıkıverme, Çıkmazlık
8 Harfli Kelimeler
Çıkarını, Çıkarken, Çıkarmak, Çıkartma, Çıkıklık, Çıkılama, Çıkılmak, Çıkılmaz, Çıkışmak, Çıkralık, Çıkrıkçı, Çıkrıklı, Çıkartış
7 Harfli Kelimeler
Çıkacak, Çıkanak, Çıkaran, Çıkarcı, Çıkarım, Çıkarış, Çıkarma, Çıkartı, Çıkıkçı, Çıkılma, Çıkıntı, Çıkışan, Çıkışlı, Çıkışma, Çıkmalı, Çıkması, Çıktığı
6 Harfli Kelimeler
Çıkarı, Çıkçık, Çıkkın, Çıkmak, Çıkmaz, Çıkmış, Çıkrık
5 Harfli Kelimeler
Çıkak, Çıkan, Çıkar, Çıkık, Çıkın, Çıkış, Çıkıt, Çıkma, Çıkra, Çıktı, Çıkır
4 Harfli Kelimeler
Çıkı
Bazı ÇIK ile başlayan kelimelerin eş anlamlıları
çıkacak : çıkma
çıkanak : dirsek
çıkar : menfaat, yarar, avantaj, kazanç
çıkarcı : menfaatçi, menfaatperest, aferist, ahtapot, avantacı, eşek eşeği ödünç kaşır, istismarcı, menfaat düşkünü, menfaatperver, zübük
çıkarcılık : menfaatçilik, menfaatperestlik, avantacılık
çıkarılmak : ihraç edilmek
çıkarılmış : matrûh, matrut
çıkarma : tarh, dört işlem, eliminasyon, fayrap, ib'ad, ihraç, istihsal, sayıbilgisi, tart
çıkarmak : anlamak, bulmak, hatırlamak, söylemek, tat, hırs, sağlamak, giysi, soymak, yayımlamak, gidermek, yapmak, üretmek, sunmak, göstermek, yollamak, göndermek, atmak, azletmek
Bazı ÇIK ile başlayan kelimelerin Sözlük anlamları
çıkılatma :
TDK: |
isim Çıkılatmak işi |
çıkın :
TDK: |
isim Bir beze sarılarak düğümlenmiş küçük bohça, çıkı "Gemiden, sırtında çıkını ve üzerinde paçavralarla kör ve sağır bir adam indi." - İ. O. Anar |
çıkmak :
TDK: |
1. -den İçeriden dışarıya varmak, gitmek "Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık." - F. R. Atay |
2. nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek "Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı." - Atatürk |
3. nsz Bir meslek veya bilim kurumunda okuyup yetişmek, mezun olmak "Çiçeği burnunda subay çıkar çıkmaz, ben size bir emir eri bulurum." - H. Taner |
4. Bulunduğu yeri bırakıp başka yere geçmek, taşınmak, ayrılmak, ilgisini kesmek "Yeni evimizden çıkıp eski evimize taşındık." - Y. Z. Ortaç |
5. Süresi dolduğunda ayrılmak "Daireden çıkmak. Hastaneden çıkmak. Cezaevinden çıkmak." |
6. nsz Yapılmak, yürümek "Bu dairede işler kolay çıkmaz." |
7. Yetişecek ölçüde olmak "Bu kumaştan bir palto çıkar mı?" |
8. Eksilmek "Dörtten iki çıkarsa iki kalır." |
9. Meydana gelmek "Uygunsuz dediğim vakalardan biri bir salon oyunu yüzünden çıkmıştır." - R. N. Güntekin |
10. nsz Sıyrılmak, ayrılmak "Bebeğin patiği çıktı." |
11. nsz Herhangi bir durumda olduğu anlaşılmak "Borçlu çıkmak. Kârlı çıkmak. Alacaklı çıkmak." |
12. Bir durumla ilgili niteliklerini yitirmek, bir durumdan başka bir duruma geçmek "Çok sonra öğrenecek bunu. Çok sonra, çocukluktan çıkıp kocaman adam olduktan sonra." - T. Dursun K |
13. -i Bir şeyin yukarısına doğru yürümek "Uzun, dik merdivenli bir yokuşu çıktık." - R. H. Karay |
14. -de, nsz Bir inceleme, bir araştırma sonucu bulmak "Sularda bakteri çıktı." |
15. -e Yetkili birinin makamına iş için gitmek "Başkana çıkmak." |
16. -e Talihine veya payına düşmek, isabet etmek, vurmak "Arkadaşa piyango çıkmış. Bize yine gezi çıktı. Bu işten size de bir şey çıkar." |
17. nsz Bir konu yetkililerce karara bağlanmak |
18. -e Mal olmak "Bu ev dört milyara çıktı." |
19. -e Oyunda herhangi bir rolü oynamak "Arsız ve aptal mahalle çocuğu rolüne çıkmıştı." - B. R. Eyuboğlu |
20. -e Bir yere ulaşmak, varmak "Karşı kaldırıma geçtiler, sağa sola saptılar, demir yoluna çıktılar." - M. Ş. Esendal |
21. -e Karaya ayak basmak "1919 senesi Mayıs ının on dokuzuncu günü Samsun a çıktım." - Atatürk |
22. nsz Yayılmak, duyulmak "Başından beri gazetelerde enstitü hakkında havadisler çıkıyordu." - A. H. Tanpınar |
23. nsz Olmak, bulunmak, var olmak "Bayramın son günü her iki kadının da işleri çıkmıştı." - O. C. Kaygılı |
24. -e Bir iddia ile ortalıkta görünmek "Sen onun karşısına çapkın bir adam gibi çıktın." - P. Safa |
25. -den, nsz Yayılmak "Lağımdan pis kokular çıkıyor." |
26. -e Karşı gelebilmek, boy ölçüşmek "Güreşte ona çıkacak kimse yok." |
27. -e Bulaşmak "Kravatın boyası gömleğe çıktı." |
28. -i Binaya kat eklemek "Evin ikinci katını çıkmadan havalar bozuldu." |
29. -e Bir sebeple bulunulan yerden ayrılmak "Bu kahveden sıkıldın, ötekine çıkarsın, anladın mı?" - M. Ş. Esendal |
30. nsz Niteliği sonradan anlaşılmak "Eyvah, bu da ötekiler gibi soysuz çıktı." - R. N. Güntekin |
31. nsz Belirmek, tanınmak "Bir ilçe belediye başkanı hepsinden açıkgöz çıktı." - M. İzgü |
32. nsz Davranışta herhangi bir niteliği bulunmak "Akıllı çıktı da arkadaşına uymadı." |
33. nsz Yerinden oynamak "Fukaranın hem sağ bileği çıkmış hem davulu patlamıştı." - R. N. Güntekin |
34. nsz Görünür veya belli bir durumda bulunmak "Tencerenin bakırı çıktı. Zayıflıktan kemikleri çıkmış." |
35. nsz Oluşmak, olmak "Fırtına çıkmak. Soğuk çıkmak." |
36. nsz Piyasaya sürülmek |
37. nsz Bitmek, büyümek, sürmek "Ekinler çıkmaya başladı. Bıyığı çıktı." |
38. nsz Verilmek "Maaş çıkmak. Emir çıkmak." |
39. nsz Ay veya mevsim geçmek "Mart çıktı. Kış çıktı." |
40. nsz Yeni yetişip satışa sunulmak "Erik çıkmış. Çilek daha çıkmadı." |
41. nsz Yükselmek, artmak "Fiyatlar çıktı." |
42. nsz Artırmak, fiyatı yükseltmek |
43. nsz Sesini yükseltmek |
44. nsz Büyük abdest bozmak |
45. nsz, -den Giderilmek, yok olmak "Leke çıktı." |
46. -den Unutmak "O söz benim hatırımdan çıkmadı." |
47. nsz Ay, Güneş görünmek "Hava açılmış, ay çıkmıştı." - R. H. Karay "Güneş seni ısıtmak için çıkıyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu |
48. nsz Yayımlanmak "Yeni çıkmış Fransızca bir iki kitap bulunurdu." - Y. Z. Ortaç |
49. nsz Gelmek "Çok geçmeden haber çıkacağını kadınlık insiyakıyla derhâl sezmişti." - R. H. Karay |
50. nsz Gerçekleşmek "İnsanın her gördüğü rüya çıkmaz ya!" - M. Ş. Esendal |
51. nsz Bulunduğu yerden fırlamak, kopmak "Arabanın direksiyonu çıkmak." |
52. Bir şeyin düzeni bozulmak, eskisinden daha değişik, kötü bir duruma girmek "Ev, ev olmaktan çıktı." |
53. -le Flört etmek "Sevim, senden başka bir kızla çıkmadım." - A. İlhan |
54. -e Erişmek, görmek "Aklı başında ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım." - S. F. Abasıyanık |
55. Harcamak zorunda kalmak "Paradan çıkmak. Bin liradan çıktım." |
56. -i Vermeye katlanmak "Çık bakalım paraları!" |